15 Ocak 2009 Perşembe

kök salmanın huzursuzluğu



Bu fotografı çekmek için çok uğraşmadım. Fotograf makinemi alıp mutfak penceremden bakmak yeterli oldu. Evet böyle bir manzaram var işte. Dışarı baktığım zaman gördüğüm kare bu şekilde. Bu kareye girmemiş iki blok halinde on katlı bir inşaatın yapım çalışmaları da var itiraf ediyorum. Ama durduk yerde görüntü kirliliği olsun istemiyorum.

Biraz sessiz geçen günlerimdeyim. Zaman zaman ağlıyorum, zaman zaman çeşitli sıkıntılara gark oluyorum, günlük depresyonlara giriyorum, çıkıyorum, gülüyorum, kahkaha da atıyorum. Sanırım kök salmaya, toprağın derinliklerinde filizler patlatmaya ve derinlere inmeye çalışıyorum. Sıfırdan başlamak sanıldığı kadar kolay olmuyor. yetişkin olmakla yüzleşiyorum.

Üniversiteyi kazandığım ve yeni bir şehirde yaşamaya başladığım dönemde aynı sıkıntıları yaşamıştım biliyorum. Sonra bir şekilde kendiliğinden uyum sağlamıştık birbirimize yeni şehrimle. Kendime yeni bir uğraş bulmuştum, o uğraş benim kök salma çalışmalarımı hızlandırmış, kırılmış dallarımın yaralarına elzem olmuştu, fotoğraftı beni istanbul’a hazırlayan. İlk yıl hiç yaşanmamış, ikinci yılımda nefes almaya başlamıştım. Buna benzer sıkıntıları şimdi de yaşıyorum. Beni sarıp sarmalayacak bir uğraşı bulmanın savaşını veriyorum. Bu yeni yerin beni ben farkında olmadan içine almasını bekliyorum. Bazen kolay yolu seçip buradan da gitmeyi istiyorum sanki bir çözümmüş gibi. ama hayalimde bile yeni bir taşınmayı düşünemiyorum, düşleyemiyorum, hem nereye! Bunu bile bilmiyorum. Bir neverland var istediğim. şimdilik güçsüz bir dönemimdeyim, yeni doğmuş bir ceylanın ayaklarının üzerinde duramayıp sürekli yere kapaklanması gibi bir süreç yaşıyorum, biraz depresif, biraz sessiz, kendimi kandırmak için yeni oyunlar bulmaya çalışan umutsuz bir çocuk.

1 yorum:

G ü n e ş K i t a b e l e r i dedi ki...

En cok icimize kök saldik biz, en cok yüregimizde bizi besleyen topragimiz. Insan önce icinde bir yuva kurmali, disarida kirmizi pabuclariyla dikkatlice adim atan bir arayüzümüz var nasil olsa.
Simdi tam zamani. Zamaninda duvarlarini güven ve sevgiyle dolduramadigimiz yuvamizin ceperlerini insa etmenin zamani. Sükunet ve sabir icinde. Adina büyümek diyenler olabilir aldirma, o bizim kendimizle huzur bulmamizin yolu. Bizim gibi ici (icli)olupta durgun yasamayi, huzurlu yasami kolayca bulabilen var mi?
Köklerini saglam sal Serpilim, köklerini sevgiyle birak yeni yasamina.
Farkinda olmak ve icinde bir cocuga hep sahip cikmanin ödülü diken ucunda rahatsiz yasamlar olmamali.
En cok sevgi sarmalasin bizi, en cok sonsuz huzur ve güven sarsin icimizi.
Sen kahkahalarin sarsin evini, gözlerinden günes piriltilari hic gitmesin.
Inadina yasama, birseylere ragmen yasama.
"mutsuz zeka" lar olmayalim bitanem, zekamizla yasami mutsuz kilmayalim. Tersine izin ver, mutlu etsin bu sefer seni.
Seni tüm kalbimle seviyorum...