1 Ağustos 2010 Pazar

Öyle bir gündü...



Bir pazar günü ormanın içinde yumuş yumuş olmuştuk, atladık arabaya, mekan değiştirelim dedik, amacımız Fazlı'nın Kahvesine gitmek, yanımızda Baykuş var, yolumuzun üzerinde olduğunu farkedince Sultan II. Bayezid Külliyesi'ne çevirdik rotamızı, Külliye'nin içindeki Sağlık Müzesi'nde çıktı karşıma bu sandalyeler... O güne dair üzerimde bir duygusallık, biraz sulugöz hâlim, uzaklardan gelmiş Baykuş'un huzur veren nefesi, ağaçlar arasında dolanıp dururken... Öyle bir gündü, güzeldi, güneşli, bulutlu, neşeli, hüzünlü...
Sandalyelerin daha değişik bir versiyonu için buraya tık tık

5 yorum:

gri kent sakini dedi ki...

belli ki seni beklemişler Çello ... öyle güzel bir günmüş ...

lady dedi ki...

yine güzel bi çello günüymüş, özledim seni kedicim..

seneryocu2 dedi ki...

sevgili çello,sen de sandelye takıntısı var gibi.istanbula gittiğinde eskicileri dolaşmanı öneririm...

çello çalan kedi dedi ki...

gks, mailini aldım sana birazdan yazacağım, ancak fırsat bulabildim, evet haklısın güzel bir gündü.

leydim, geçen gün msn yazışmamız yarım kaldı, inan ben de seni çok özledim, öperim.

ali bey merhaba, sizden haber almak ne güzel ben de ali bey nerelerde demeye başlamıştım. sandalye takıntısı olabilir gerçekten. gerçi takıntılar iyi midir kötü müdür bilemedim.

seneryocu2 dedi ki...

takıntısız hayat tatsız tuzsuz yemeğe benzer.TAKMA kafana!!!!!!!!!!