Çok şey oldu tabi, nereden başlasam bilemedim. Dur bak, geçen gün Seval'i okumak istiyorum, Seval'i derken Seval'in bloğunu, ama yok bloğa giriş davetiyem yokmuş. Hemen Seval'e bir mesaj, körolmayasıca bana neden davetiye yollamadın babında çemkiriyorum, Seval'den yanıt, bloğuma nolmuş ühüü.
Sonra dedim ki kendisine blogger beni aklı sıra cezalandırıyor, yazmıyorum ya. Daha fazla cezalandırılmak istemiyorum, Baykuş'un gezi yazılarını okuyamazsam çıldırırım zira.
Şimdi. Dur bak hiç boşluk vermemişiz gibi devam edeyim. Dünden beri kar yağıyor. Her yer bembeyaz. Biraz önce işten geldim, elimde market poşetim. İçinde karnabahar, brüksel lahanası ve pırasa var. Bizim evin halkı bu üçüne düşkün, Pirinç pırasa yiyen, brokoli çorbasını afiyetle içen bir kedi.
Ocakta mercimek çorbası fokurduyor, yemekten sonra dün akşamdan yarım kalan Red Kit - Batı'ya Hücum filmine kaldığımız yerden devam edeceğiz. Şimdi bunu yazıyorum ya, kaldığımız yerden kelimelerine zihnimin bir yanı gülüyor, ayol neden belirtiyorsun ki kaldığın yerden izlemeye devam edeceğini, sanki kalmadığın yerden izleyebilirmişsin gibi, hem kalmadığın yerden neden devam edesin ki.. Tamam tamam sustum.
Gidiyorum ama gelicem.
25 Şubat 2011 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
sevgili çello,arada bir aklıma düşüyorsun,tıpkı rahmetliannemin babamın düştüğü gibi...bu da nereden çıktı deme. ben de bilmiyorum anne ve babamla ilşkilerimi.öyle karışık ve karmakarışık ki,freud bile zor altından kalkar bu meselin. örneğin dün gece anne ve babamla konuşuyorum.evimizin civarında,karlar yağmış ve o ortamda hiç üşümediklerini görüyorum.daha sonra öldüklerini aklıma getiriyorum.o bilinçle annemle sohbete başlıyorum.annem,mezar taşınını yapılıp yapılmadığından söz ediyor. ben de anneciğim çok güzel bir mezar taşın var ve köyde en güzel mezar taşı senin taşın diyorum.mezar taşında şunlar yazılı diyorum. çok mutlu oluyor ve beni sarılarak öpüyor.
gerçekten sevgili çello,bazı bazı içimden nolavcak bu kızın durumu diye içimden geçiriyordum. hafif depresyon mu geçiriyor ne gibilerinden!!! çok şükür yazdığın blog yazısıyla kaldığım yerden devam ediyorum.yıklmadım ayaktayım diyorsun ya,kendi sözlerinle,bu bana bir bilim kurulunun verdiği veya vereceği bir rapordan daha inandırıcı geldi. oğuzu ve seni öpüyorum.
sahi soracak oluyorum ama saramıyorum.her halde yok olsa ki mutlaka söz ederdin,çünkü kedilerden söz ediyorsun...torunumuz yok değil mi???
Hello, Çello Çalan Kedi!!!
Sesin geliyor sen miyavlamaya devam et. :))
İyi haftalar :)
ay allahtan baykuş tembel de gezi yazılarını yazmadı daha, bi şey kaçırmadın yani :D
Kızamıyorum da ben sana.. en azından face üzerinden fotolarını takip edebiliyorum ve buna şükür diyorum :)
Yorum Gönder