16 Şubat 2017 Perşembe

Bahara beş kala

Monday Morning 5.19 dinlemeyi seviyorum. Bir şeylerin yeri değişsin içimde dediğim, ama bilincinde olmadığım zamanlarda dinliyorum sanırım. Ağır ve hantallaşmış olan düşüncelerimin hareket kabiliyeti geri gelsin diye düşünerek, yine bilinçsizce. Zihnimdeki geçmiş hiç değişmesin. Güzel olan şey hüzne bürünmesin. Savrulan anılar savruldukları gibi kalsın. Yeniden yeniden yontulmasın...




Annem puzzle yapalım dedi. O yapalım dediğine göre, yapılacak. Onun evine asılacak, resmi de o seçsin madem. Bunu seçti ve "işte burada huzurlu olabiliriz" dedi. "Babanla banka oturmuşuz. Kuş sesleri geliyor." O an, onun babamla o banka oturduğunu kapalı gözlerinde gördüm. Armoni harikaydı, ama bir anlığına. İnternetten siparişini verdim, kutunun içinden kuş sesleri çıkmadı, çerçevesini yaptım, alttan akan suyun bir kısmı, biraz patika, derken resim yavaş yavaş şekillenmeye bile başladı. Hafta sonu biz önce İstanbul, sonra bir günlüğüne Adana kaçamağı yapmıyor olsaydık ben annemle babamın oturacağı bankın parçalarını da kutunun içinden bulup çıkarırdım.

Şimdi nehirler çağıldıyor, doğa uyanmaya çalışıyor, ben kaygı bozukluğu sorunumla baş etmenin yolunu arıyorum, arıyorum, arıyorum.

Hiç yorum yok: