5 Ekim 2009 Pazartesi

Tatlı bir pazar

Cumartesi gecesi yaklaşık 20 çalışma arkadaşım ile birlikte sayım için çalışmak zorunda kaldık. Nasıl geçti dersen, çok güldüm, çok eğlendim, çok yoruldum, gece uykusunun ne muhteşem bir şey olduğunu anladım, sıcak yatağımın hayalini kurdum, akşam olup işten çıkınca geriye ne kadar kıymetli saatler kalıyormuş meğer bunu anladım.

Eve geldiğimde sabah 07:30 du. Duş alıp kahveyle açılmış zihnimi uyku moduna getirebilmem biraz zaman aldı. Kendimi uykunun kollarına bıraktığımda saat 09:30 olmuştu. Normal şartlarda günü uyuyarak geçirebilirdim belki ama öyle yapmadım. Sezen'in harika yumurtalı ekmeği ve çayıyla güne biraz geriden başlayıp bir el atılan okeyin ardından Gelinler savaşı'nı izledim.

Tatlı bir pazar günü mü geçirdim? Evet.
Akşam bilgisayarda fotoğraflarımla geçirdiğim zaman diliminde Pirinç'in koltuğa kıvrılıp uyuyakalışı, Sezen'in puzzle başında şarkı mırıldanışı, çalışma odasında Halim'le Oğuz'un bilgisayarda kimbilir hangi oyun üzerinde ciddiyetle çalışmaları, Bülent Ortaçgil'in tatlı tatlı odanın içinde salınması, evimizde bir huzur, hem çok kalabalık hem yalnızım... pek güzel...

2 yorum:

Gidi Kuzgun Güdük Fare dedi ki...

Ohh ne güzel.Sayfada direk çalan şarkı da beni Taksim'in o yağmurlu gününe yani düne götürdü.Herkezin haftasonu güzel geçmiş anlaşılan.Bekle bizi önümüzdeki hafta sonuu :D

baskasininsesi dedi ki...

imrenilecek kadar güzel :) harika!