Hayat eksilerin üzerine basa basa sek sek oynuyor burada. Sokaklarda ıssızlık kol geziyor. Fırtına eşliğindeki kar yağışı dün akşamdan bu yana şenlik davullarını çalıyor. Şehir minibüsleri dışında caddelerde işleyen doğru dürüst araç yok. Kara kışa inat Oğuz ile birlikte puzzle masamıza bir yaz gecesini sermeye çalışıyoruz.
Puzzle’ın türkçesi yapboz (bence yapanlar değil şayet varsa bozanlar az biraz deli) benim için meali zaman unutturgacı. Birkaç akşamdan beri saati unutuyorum, acısı sabah çıkıyor, “bu akşam erkenden yatay pozisyona geçeceğim” diyerek güne başlıyorum, uyanmak için on dakikamı salonda etrafa boş boş bakarak harcıyorum. İşe yarıyor mu? Pek değil.
Halam hayatta olup evimize gelseydi “deli yatağı burası” derdi çok büyük ihtimal ve yatıya filan kalmazdı. Sanırım Geveze’nin evimizde rahatsız olduğu tek şey evin sıcak değil çok sıcak olmasıydı. Yazlıklarımızı kaldırmıyor oluşumuzun baş kahramanı Fevzi abi. Kalorifer petekleri gece yarısı dahi sıcak. Kendisinin kazan dairesinde uyuduğunu düşünüyorum. Gözümdeki sahne şöyle; elinde elbette kürek “Petekler soğumamalı, soğumamalı, asla soğumamalı, asla, asla” söylemleri ile kazanın karnını doyuruyor. Yüzünde yeni bir cinayet daha işlemiş seri katil gülümsemesi. Sıcak bir eve uyanmaya alışmış olan bedenim bu sabah şaşkına döndü. Fevzi’ye kesin bişey oldu diye düşündüm. Meğer elektrikler kesilmiş. İş yerine geldiğimde öğrendim ki tüm Trakya’da aynı sorun var, bizim jeneratör devreye girmemiş, kapılar buz tutmuş açılmıyor. Bugün nasıl biter ve ben elimde kocaman bir kase patlamış mısır ile film izlemeye nasıl bir an önce kavuşurum?
1 yorum:
eh yuh diyorum! eksi dokuzda böyleyse eksi yirmide edirne'de olmak istemezdim. bu küresel isinma sayesinde memleketimin batisi da bu eksi yirmiyi görür bir ara ve sonra fevzi evini kazan dairesine tasimak zorunda kalir :)
buraya kar yeniden düstü, simdilik sadece eksi besteyiz ama hissedilen eksi onbes.bense yine aldim kahvemi kar sessizliginin tadini cikariyorum...
donmadan kisi atlatirsak ne ala!
Yorum Gönder