29 Eylül 2009 Salı

Gönlünü aldığım sarışın hemşire

Bugün saat 11:00 de çıkan test sonuçlarımı almaya gitmeden önce Türkan Abla'nın bahçesine uğradım ve kolumun altına çiçeğimi aldım. Sonra sağlık merkezine girdim ve sarışın hemşireyi buldum. Çizmeli Kedi'nin bakışını takınıp özür diledim. Şaşırdı elbet. "Aslında ben kaba davranmadım" gibi cümleler dahi sarfetti, çiçek için utandı, sonra sarıldık, öpüştük, barıştık.

Sonra test sonuçlarımı aldım elime, Aile Hekimim bu hafta orada olmadığı için önümüzdeki hafta göstereceğim kendisine ama netice çok güzel. Sadece kan değerlerim düşük, yani kansızlık var, karaciğerim sapasağlam. Kansızlık zaten kendimi bildim bilesi var, anormal bir durum yok.

Bu elimde değil işte. Peşin peşin endişelenip sonra "neden endişelendim ben durduk yere" dediğim her olay anında daha sonra kendime "yapma bunu" diyorum ama becerebiliyor muyum? Hayır. Yapıyorum.

28 Eylül 2009 Pazartesi

Güne ve haftaya iyi başlama fırsatı tarafımca alınmış sarışın hemşire

Sabah 06.00 sularında nedensizce uyandım. O saatte uyanmış olmamın nedeni çişim olabilirdi ama değil. Biraz dönüp durduktan sonra uyurum nasılsa diye düşündüm ama düşündüğüm gibi olmadı, uyuyamadım. Uyuyamadığım için sinirli olduğumun ve sinirli şekilde evden çıktığımın farkında değildim, sağlık merkezinde sarışın hemşire ile tartışana kadar. Kendime bir baktım, nedensizce hemşireye çemkiriyorum, ilk başta kendimi haklı sandım, sonra baktım sesim yükselmiş, altı üstü "tahlil için kanımı kim alacak?" soruma bir türlü alamadığım yanıt yüzünden hemşirenin canını sıktım, sonra doğru kişiyi bulduğumda oturduğum sandalyede beklerken düşündüm ve saçmaladığımın farkına vardım. Saçmalamış olmak değil de haksız yere hemşirenin canını sıkmak canımı sıktı. Verdiği cevapları düşündüm, yahu kadın kötü bir şey söylememiş, ben niye çemkirdim şimdi bu kadına? Onun Pazartesi gününe iyi başlayabilme hakkını elinden aldım. Uykusuz olmak beni zil gibi yapıyor, bu konuyu çok büyütmemek gerekiyor biliyorum ama elinden iyi başlangıcı tarafımca alınmış sarışın hemşireye çiçek göndermeyi de düşündüm özür amaçlı. Haksız mıyım? Evet. Gurur kimin umurunda.

Netice olarak kan tahlilimi yaptırdım, sonuçları yarın 11.00 da alabileceğim. Başım ağrıyor. Gün hızlıca akıp gitsin istiyorum.

26 Eylül 2009 Cumartesi

Maddesel yaklaşım zihni toparlar...

  • Utanıyorum. Neden mi? Haftalardır okuduğum kitabın hala aynı kitap olmasından. Ben böyle değildim. Kitabı elime alıyorum ve uykuya dalıyorum. Neden? İklim değişikliğinden. Evet evet bence ondan..
  • Kıskanıyorum. Uyuzlarda sever, geçen haftanın kitapları postuna tam dört kitap sığdırmış. Ben en çok istanbul trafiğinde kitap bitiriyormuşum meğer, buradan bunu anlıyorum. Evin içinde öncelik sıramı değiştirecek bir takım şeyler çıkıyor, ya bir film, ya toplanması gereken bir çekmece, ya puzzle.. İş kitap okumaya geldiğinde uyku bahçesindeki salıncağımda sallanır oluyorum.
  • Merak ediyorum. Test sonuçlarımı. Dün aile hekimimle görüştüm. (Burada Aile Hekimliği sistemi tıkır tıkır çalışıyor.) Sağ kolumda üç, sol kolumda bir, sol elimde bir adet iğne ucu kadar minik kızarıklıklar var. Sanki sinek ısırmış ama lekesi kalmış gibi. Bu lekeler dört ya da beş aydır benle. En sonunda fırsat bulup doktora gösterdim. Pazartesi sabahı için kan testi istedi. Karaciğer değerlerime bakacakmış. Ben zaten bu lekelere ilk olarak çok acaip teşhisler koymuştum, doktorum karaciğer değerleri dediğinde kıdemli panikatak olarak oradan çıktığımda kafamda bir sürü senaryo vardı. Akşam Sezen evet biraz olsun rahatlattı. Pazartesi gününe kadar hatta test sonuçlarım çıkana kadar panik yapmayacağım söz. Ya ama ben niye normal tepkiler veremiyorum... pöff.. yok yok en azından atak geçirmiyorum bu da bir şey.
  • Seviniyorum. Yavrular adına. Sezen bana söz vermişti, verdiği sözü tuttu ve dün beni alıp Kedi-köpek evine götürdü. Oradaki tüm izlenimleri ayrıca yazacak ve fotoğraflarını yayınlayacağım. İlk bilgi: sıpalar gayet iyiler.
  • Planlıyorum. Yeğenim Kerem, hastanede astım bronşit tedavisi görüyor, akşam ziyarete gittim, oradan çıksın, kulaklarından çekicem, e hakediyor.
  • İstiyorum. İlkokuldan bir arkadaşım bu akşam evleniyor, düğününe gidip sürpriz yapmak istiyorum.
  • Alamıyorum. ateşe bakan kadın için kendisine blog dünyasına hoş geldin demeden kendimi alamıyorum.

24 Eylül 2009 Perşembe

Sevgiliye mesaj



Sen böyle uzaklara bak, uzaklara dal, ufkun peşine düş, ama sakın benim yakamdan düşme, ilişik ol, ilişik kal, hep böyle kal, hep benle kal...

23 Eylül 2009 Çarşamba

Özeniyorum


Gel otur bir cigara içelim dedi, oturalım dedim, büyük bir boya kovasını ters çevirip popomun altına koydu. Oturduk ve iki lafın belini kırdık. Birbirimizi tanımıyorduk, 10 dakikanın sonunda az buçuk birbirimizi tanıdık. O bana "evli misin? Çocuk var mı? gibi sorular sordu, çocuk olmadığını öğrenince kendince olması için dualar etti, "olmaz çocuk yap hemen" diye öğütler verdi, güldü, güldürdü. Ne güzel bir halksınız siz, yemin ederim çingene olmak istiyorum. Bir insan sonradan çingene olamaz di mi? Ufff...