21 Temmuz 2009 Salı

Pani

04.20 sularında, oldukça sağlam, şiddeti yüksek, sarsıntısı hatırlanır cinsten bir atak yaşadım. Uykumdan uyandırıp dizlerimi titretip, yüreğimi bir çamaşır gibi sıkan bu şeyi ah bir tarif edebilsem. Ama hayır tarif edemiyorum ve kimsenin başına gelmesin istiyorum. Henüz tam anlamıyla geçmiş sayamadığım şu ataksal durumu gün içinde İstanbul'daki doktorumla konuşmaya karar verdim. Oysa ilaçları bırakma hazırlığına girmiştik. Ay ama daral geliyor şimdi, ilaç kullanmak istemiyorum, bırakmak, onlarsız bir yaşam sürmek istiyorum. İlaç almaya devam ettiğim bu günlerde böyle şiddetli bir atak yaşıyorsam peki ya bıraktığımda ne olacak? Kafam karmakarışık. Bedenim yorgun. En kötüsü ne biliyor musun günlük, şimdi beni heyecanlandıran ne varsa, onların hiç ama hiçbirini yapabilecek gücü kendimde bulamıyorum, kendimde bulamadığım için daha da bunalıyorum. Bunları düşünmek yok, düşünmek yok, sakın düşünme, düşünme...

Hiç yorum yok: