1 Ekim 2009 Perşembe

Bakım evi ziyaretinden kareler


Köpekler genelde yaş gruplarına göre ayrılmış durumdalar. Yukarıdaki fotoğrafta objektife gözlerini dikmiş iki sıpa bizimkilerden. En arkada siyah olan da bizden. Orada ne yaptığını sormayın, ben de bilmiyorum.


Bakım evinde sağ ve sol kısımda oranın gediklisi köpekler için ayrılmış kral daireleri ile karşı karşıyayız. Bazı kulübeler boş durumda.

İşte önde yatan iki serseri bizimkilerden, duygu sömürüsü gibi olacak ama gözlerinde neşe kalmamış gibi di mi?


İşte böyle parmaklık filan işin içine girince...


Burası da yine diğer kral dairesi..
Oraya gittiğimde veteriner Abdullah Bey operasyondaydı, çok fazla konuşamadık. Ben bir ara yanına girdim, ortalık kan revan durumda olduğu için çok duramayıp dışarı kaçtım.
Ben bizim yavrulara bakarken bir adam gelip yavru köpek almak istediğini söyledi ve bizim sıpalardan birini seçti. Düşünebiliyor musunuz? Gözümün önünde bir yavru yuva buldu ve üstelik köy evinde bekçilik yapacak. Beni görmeliydiniz, "zaten bu yavrunun annesi inşaat bekçi köpeğidir" gibi salak saçma cümleler kurup yeni sahibin vazgeçmesinden korktum. Sonra oradaki görevlilerden biri gidip bizimkini yakalayıp yeni sahibine teslim etti. Yeni sahibin yaptığı tek şey eline uzatılan formu imzalamak.
Diğer şehirlerdeki bakım evleri ne durumdadır bilmiyorum. Burada yemek problemi olmadığını biliyorum. Gerektiğinde operasyon yapıldığına da tanık oldum. Yavruların burada uzun uzun kalmadıklarını görevliden kendi kulaklarımla duydum.
Şu aşamada iyimser olmak dışında elimden bir şey gelmiyor.

6 yorum:

kara kitap dedi ki...

blogunu genelde işyerinden okuyorum.ama bugün ilk kez evden okuma fırsatım oldu.bir açtım ki kulaklarıma inanamadım.amelie nin müziği :)))))))))))))))) gece gece çok mutlu oldum.en sevdiğim filmdir.teşekkür ederim.
köpeciklerin iyi olduğuna da sevindim.kulubeleri pek güzel.

Benim Güzel Yolculuğum dedi ki...

Sen ne dersen de, doğal Budistsin işte :)

. dedi ki...

Sevindim sıpaların iyi olmasına, tüm hayvanları severim de, köpeklerin yeri farklıdır benim için, küçüklüğümden beri hep köpeğim olduğu içindir belki...
Çok sevindim,gerçekten...

eliBubbly dedi ki...

bu yaziyi daha yeni gordum, once gorsem o zaman yorum yapardim.. bizim de iki kedimiz, bir kopisimiz var.. ve annem bizim mahalledeki tum kedileri- kopekleri evlat edindi bi nevi.. zaten kedilerimizin ikisi de sokak kedisiydi biz eve almadan once.. bakim evlerinin durumunu cok iyi bilmiyorum acikcasi.. ama cok iyi olduklarini da dusunmuyordum. ulkemizde malesef hayvanlar sevilmiyor.. sokak hayvanlarinin ne durumda oldugunu herkes gormezden geliyo.. sokaga birakilan kedi kopek mamalari etrafi kirletiyo diye karsi cikiliyo.. yaz sicaginda bi kap su birakiliyo diye sinirleniliyo, o kaplar bi anda yok oluveriyo.. cok uzuluyorum tum bunlara.. ama barinaklar acaba gercekten dogru yerler mi bu hayvanlar icin?? biz elimizden geldigince sokakta onlara bi yuva kurmaya valsiyoruz.. en azindan gozumuzun onunde olsunlar diye.. yemek verelim, su verelim diye.. ama bilemiyorum..

senin bu yazini okuyunca cok mutlu oldum.. ne guzel.. keske boyle duyarli insanlar cok daha fazla olsa diye diledim..

çello çalan kedi dedi ki...

kara kitap, benim ilk dikkatimi çeken kulübeleri olmuştu.

janisjr, iyi bir şey di mi doğal budist olmam:)ama gerisini ilk fırsatta senden dinlemek istiyorum. belki anlattıkların bir girizgah olur benim için. sonra senin gibi ben de okurum nedir ne değildir diye..

halimcegünce, sevinmene sevindim.:)

elibubbly inan barınak konusunu çok düşündüm ve köpekler barınağa gittikten sonra da bir nevi günah çıkarır gibi özel post bile yazdım. şöyle bir ayrım var, yavru oldukları için sokakta yuva oluşturmaktansa gerçek bir yuva bulabilirler barınak aracılığıyla. en kısa zamanda barınağa tekrar gidip kaç tane kaldıklarına bakacağım. zaten şu köpekler hayatıma girdikten sonra sürekli sayıyorum:)

geveze baykuş dedi ki...

ya evet, parmaklık falan hoş değil ama yine de çok iyi durumdalar. kaç barınak çıktı tv ye, hatırlasana, yavruları yetişkinlerin kafesine havadan fırlattıkları ve açlıktan ölmek üzere olan yetişkinlerin onları yemek sanıp saldırdığı... aman allahım ya, o vahşet karelerini düşününce hala gözlerim doluyor. senin sıpalar çok şanslı, çok şanslı.
da, ilk karedekiler neden beneklenmiş öyle?