17 Kasım 2009 Salı

Ses nokta ses nokta

Canımı sıkan tek bir şey var. Kitap. Ne kadar tembel oldum ben, filmlere çok rahat zaman ayırıyorum, iş kitaba gelince tıkanıyorum, neyi bekliyorum? Oysa bir yandan çok istekliyim. Bu konuyu bir şekilde çözüme kavuşturmam lazım. Ya biliyorum buradan böyle yazınca komik oluyorum. Biraz disipline olmam lazım. Dün akşam elime Bilgi Karasu - Lağımlaranası ya da Beyoğlu geldi. Mesela Bilge Karasu'nun yeniden okumak istediğim kitapları var. Nasıl özlemişim kendisini. Sonra bir ara Cansever geldi elime, Ruhi Bey'i kucakladım. üffff... Yok benim derlenip toparlanmam lazım. Çocuksuzluk isteğimin bir getirisi olan boş vakitlerime daha fazla sahip çıkmalıyım. Şimdi oradan bakıldığında çocuksuzluk isteğimin sebebi boş vakitlermiş gibi durdu, oysa değil, sana bir ara anlatırım, şimdi konumuz kitap okuyamama, laf değiştirip durma be kedi.

Tamam ben en iyisi bu konuda bir şey yapayım. Evet. Gülme. Bir gün senin de o güzel başın kitap okuyamadığın günlere ağıtlar yakabilir.

6 yorum:

gri kent sakini dedi ki...

:) tebessümdeyim ama bende aynı hallerde olduğum için ...ne zaman yeni bir kitap okumaya hazırlık yapsam eski kitaplara elim gidiyor ... sonra doyuyorum herhalde yazılara zihnimde yoruluyor muhtemelen ve uzaklaşıyorum yeni kitaptan ...

çello çalan kedi dedi ki...

sevgili g.k.s. kendimi yalnız değilim yani ..

gri kent sakini dedi ki...

kesinlikle...

geveze baykuş dedi ki...

kışlık kitap stokladım, bir raf doldu, daha kaçına el attın diye sor... yok, en iyisi sorma. bu aralar okuma havalarımda değil gibiyim, sadece yolda gidip gelirken ya da bir yerlerde yalnız otururken okuyorum. evde elim gitmiyor, kasvet garabet bir haller geldi ki üstüme, sorma gitsin.

. dedi ki...

artık benimde nispeten özgür zamqnlarım olacak ve ben de eskilerden başlayacağım tekrar okumaya, yani öyle ümit ediyorum :))

kara kitap dedi ki...

bazen insan okumak değil de izlemek ister.belki o dönemindesindir.