9 Ocak 2010 Cumartesi

Kırmızı halı isterim ipekten olsun

  • Belediye bandosunu Geveze için ayarlayamadım, "o zaman kırmızı halı isterim ama ipekten olsun" dedi. Yahu bu kız ciddi olabilir mi? Sanatçı kaprisli bir baykuş gelip çatımıza konacak belli.
  • Dün akşam evde kendisi için ön hazırlıklarımızı yaptık, temiz çarşaflarını ütüledik, yatağına serdik. Malum eve misafir geldiği zaman laf hiç bitmez, sohbet koyu bir hal alır, saat ilerler, gözkapakları ağırlaşır. İşte o noktada en ızdırap verici şey yorgana nevresim geçirmeye çalışmaktır, bilirim.
  • Ufak tefek yemeksel çalışmalar ile de geceye hazırız. Kahvaltımız için onu nereye götürürüz o bile belli. Kafasını dinlesin, yeni yerler görsün, bu ziyaret ona vitamin kombinasyonu kadar iyi gelsin istiyorum, diliyorum.
  • Burada yaşamaya başladıktan sonra gördüğüm zıtlıklar, çapaklı vidalar gibi gözüme ilişiyor. (Çapaklı vidalar göze değil, ele ilişir biliyorum.) İstanbul'da biz daha yalnızdık sanki, daha bir başınaydık, (sankisi mi var öyleydik), 114 bin nüfuslu kasaba vilayetinde daha sosyal, daha konuşkan, daha insan yüzü görür olduk. Ayçiçek tarlalarının yanında yaşıyor olmamıza inat daha az yalnızız ya da olmasını istediğimiz kadarız.
  • Geveze kafasından ateşler çıkarak aradı, servisin onu 1 saat öncesinden Harem'e getirmesine sinirlenmiş, gelişinin gecikmesine ve bizi yemek için bekleteceğine hayıflanıyor, sakin olmasını ve kitabını açıp okumasını salık verdim, "hem ojemin 3. katını da sürerim bu arada" dedi. 2 kat sürülen ojelerden haberdarım da 3 katlı ojeyi akşama göreceğim.

6 yorum:

heidi dedi ki...

Sana misafir olarak gelmek varmış. :)) Halı da istemem.

lady dedi ki...

nasılmış 3 katlı oje? :)

Benim Güzel Yolculuğum dedi ki...

Heyecanlı ve güzel bir bekleyiş:) Umarım uzaktan başlamış bu arkadaşlığınız ruberu daha da sıcak olur:)

çello çalan kedi dedi ki...

heidi, beklerim şekerim. halı olmasa da elden ne gelirse yaparız. yeter ki geliyorum de.

lady, valla patlıcan moru ojenin güzelliğine hayran kaldım, 3 kat oje bence olmuş.

janisjr, ruberunu yerim. canımsın.

SeV@L dedi ki...

Beni dinleyip evdeyken sürseydi ojeyi yolda sıkılacaktı demek ki :)

Pirinç'le alışabildiler mi birbirlerine? :)

çello çalan kedi dedi ki...

seval, önce senin kulaklarını çok çınlattık baştan söyleyeyim. geveze anlatır. en gerekli anlarda "hayat ne garip lan, vapurlan filan" dedik. gülümsedik.

pirinç ile ilk gün değil ama ikinci gün daha bir yakındılar. bizim pirinç kedisi misafirlere gülücükler saçarak yaklaşmaz, tarihinde yok böyle bişey. geveze çok anlayışlı tabi, kedi dilinden anlıyor. ikinci ziyaret çok daha iyi geçecek eminim sevalcim. senin mahşerin dört atlısını da geveze'den dinledim, dilerim günün birinde onları ve seni tanıyabilirim.