23 Eylül 2009 Çarşamba

Özeniyorum


Gel otur bir cigara içelim dedi, oturalım dedim, büyük bir boya kovasını ters çevirip popomun altına koydu. Oturduk ve iki lafın belini kırdık. Birbirimizi tanımıyorduk, 10 dakikanın sonunda az buçuk birbirimizi tanıdık. O bana "evli misin? Çocuk var mı? gibi sorular sordu, çocuk olmadığını öğrenince kendince olması için dualar etti, "olmaz çocuk yap hemen" diye öğütler verdi, güldü, güldürdü. Ne güzel bir halksınız siz, yemin ederim çingene olmak istiyorum. Bir insan sonradan çingene olamaz di mi? Ufff...

3 yorum:

. dedi ki...

Doğuştan olmak şart değil ki, hayata onlar gibi bakabilmeyi öğrenmek de yeter...
Öğrenirsen yazar mısın? benim de ihtiyacım var sanırım...

Kaka Kuka dedi ki...

Evet hayata onlar gibi bakabilirsen doğuştan çingene olmana gerek yok ..

... dedi ki...

İnsanın hayata onlar gibi bakabilmesi bu yaştan sonra zor.onlarınkisi sonradan edinilen değil de doğuştan itibaren ruhlarına,bedenlerine,bakışlarına ,mimiklerine,el kol hareketlerine,hatta hatta attıkları göbeciklerine bile işlemiş bir yaşam biçimi adeta.Şimdi buğday unundan yoğurduğun hamuru pişirince çavdar ekmeği elde ette göreyim.Ama bu üzerimize çavdar serpmemizi engellemez yinede.