1 Eylül 2009 Salı

Pazar seyirleri










Köprülerden geçtik, nehirlerden süzüldük, gölgelerde serinledik, soğuk gazozlarda yudumlandık, çınar ağacının heybetine vurulduk, taş binanın görkemine aşık olduk, sardunyanın kırmızısı olduk, ışık olduk, gölge olduk, aşk olduk, hoş olduk, evimize döndük.


* Dipnot : Bahçesinde serinlediğimiz Cafe Dirmen, vakti zamanında buzhaneymiş, sonra restore edilmiş, bahçesine masalar atılmış, minik eklemelerle ne hoş bir mekan olmuş. Çimlere at pofuduk yastıkları, al gazeteni, saatlerce oku, dinlen, dinle, huzur bul, mayış, gerin, esne, gülümse, gülümse, hep gülümse....

5 yorum:

geveze baykuş dedi ki...

her pazarın ayrı bir hikayesi oluyor artık sende, ne güzel :)

çello çalan kedi dedi ki...

geveze'cim, yolun buralara düşerse seni bilinçli bir şekilde misafir edeceğim anlamına geliyor bu farkındasın değil mi? :)

geveze baykuş dedi ki...

o zaman postu sereceğim anlamı da çıkar kedicim, oraları bırakıp da buralara dönemem :)

çello çalan kedi dedi ki...

istanbul'a da yakın bak, neden olmasın, bu tür kararları alabilecek mangal yürek var bence sende. belli mi olur..

geveze baykuş dedi ki...

şuraya bir tabak da ciğer tava fotoğrafı koyarsan uçarak bile gelebilirim. artık mangal yürek mi dersiiin, hay maşallah mı, sana kalmış :)