Köprülerden geçtik, nehirlerden süzüldük, gölgelerde serinledik, soğuk gazozlarda yudumlandık, çınar ağacının heybetine vurulduk, taş binanın görkemine aşık olduk, sardunyanın kırmızısı olduk, ışık olduk, gölge olduk, aşk olduk, hoş olduk, evimize döndük.
* Dipnot : Bahçesinde serinlediğimiz Cafe Dirmen, vakti zamanında buzhaneymiş, sonra restore edilmiş, bahçesine masalar atılmış, minik eklemelerle ne hoş bir mekan olmuş. Çimlere at pofuduk yastıkları, al gazeteni, saatlerce oku, dinlen, dinle, huzur bul, mayış, gerin, esne, gülümse, gülümse, hep gülümse....
5 yorum:
her pazarın ayrı bir hikayesi oluyor artık sende, ne güzel :)
geveze'cim, yolun buralara düşerse seni bilinçli bir şekilde misafir edeceğim anlamına geliyor bu farkındasın değil mi? :)
o zaman postu sereceğim anlamı da çıkar kedicim, oraları bırakıp da buralara dönemem :)
istanbul'a da yakın bak, neden olmasın, bu tür kararları alabilecek mangal yürek var bence sende. belli mi olur..
şuraya bir tabak da ciğer tava fotoğrafı koyarsan uçarak bile gelebilirim. artık mangal yürek mi dersiiin, hay maşallah mı, sana kalmış :)
Yorum Gönder